ÖFKE KONTROLÜ MÜMKÜN MÜ?

29.03.2021 Bu soruyu yanıtlamak için öfkenin ne olduğunu ve neden kaynaklandığını iyi anlamamız gerekir.

Geçmişte yaşadığımız ve gün be gün yaşamakta olduğumuz deneyimleri şöyle bir düşündüğümüzde, özellikle bazılarının içimizde öfke yaratığını görürüz. Öfkelendiğimiz kişi eşimiz veya herhangi bir aile bireyi olabilir. Bu kişinin sergilediği bir davranış veya sarf ettiği bir söz bizi değersiz hissettirmiştir. Bu da içimizde, o kişiye karşı bir öfke yaratmıştır. Ya da işimizde yöneticimiz bizi bir konuyla ilgili eleştirdiğinde ilişkimizi iyi sürdürmek ve sorun yaşamamak için alttan almak zorunda kalmış bu durum da kendimizi güçsüz hissetmemize yol açarak yöneticimize karşı öfke duymamıza neden olmuştur.

Bir haksızlığa uğramak, saygısız davranışla karşılaşmak, suçlanmak, hakkımızda dedikodu yapılması, dışlanmak, küçümsenmek, alaya alınmak, yüzümüze yalan söylenmesi, sömürüldüğümüzü fark etmemiz ve buna benzer olaylar, kendimizi güçsüz, yetersiz, değersiz veya başarısız hissetmemize yol açar. Bize bunu yaşatan kişilere de öfke duymamıza neden olur.

ÖFKE korku, kaygı ve endişe enerjisidir. Biz ne kadar “boş ver unuttum gitti ya da “çoktan affettim” deyip içimize atsak veya üzerine toprak örtüp unutmaya çalışsak da öfkeler zihinsel hücrelerimize kaydedilir. Bu kayıtların birikmesi sonucu zihin bulanır, etkin ve verimli düşünemez hale gelir, çözüm üretmekte zorlanır. Doğal olarak iş ve sosyal yaşamımız olumsuz etkilenir.

Peki, öfkeden kurtuluş yolu nedir?

Her şeyden önce bilinmesi gereken öfkenin bastırılamaz, kontrol edilemez ve yönetilemez olduğudur. Dünyada yaşanmakta olan olaylara baktığımızda bugüne kadar öfke bastırma ve kontrol etme yöntemleriyle yapılan çalışmaların istenilen sonucu vermediğini kolayca görebiliriz.

Öfke enerjisinin doğru ve etkin bir yöntemle boşaltılması yani kayıtların öfkeden arındırılması gerekir. Kayıtların boşaltılarak hücrenin arındırılması sayesinde boşalan alana huzur enerjisi akar. Huzur insanda büyük bir rahatlama sağlarken etkin gücü artırarak zihni berraklaştırır. Güçlenen zihinsel aktivite sayesinde sorunlara çözümler üretmek kolaylaşır. Bütün bunlar sosyal ve iş yaşamına olumlu yansır.