İNSAN NEDEN ÇATIŞIR?

14.05.2021 İNSAN NEDEN ÇATIŞIR? Çatışma kelimesiyle özellikle televizyonlarımızda yer alan haber programlarında sıkça karşılaşırız. Bu haberlerde yer alan çatışmalarda bir ülkedeki karşıt gruplar birbirleriyle ya da emniyet güçleriyle çatışırlar. Çatışma ayrıca ülkelerin ya da karşıt tarafların birbirlerine silahlarıyla saldırıda bulunmalarını tanımlayan bir terminoloji olarak ta kullanılır.

Çatışma kelimesini: Bir kişinin müdahale etme, tıkama ya da başka bir yolla bir başkasının davranışını engelleme veya az etkili hale getirme süreci olarak tanımlayabiliriz

Bireysel yaşamımızda bir başka kişiyle çatıştığımızda bunu genellikle  ‘tartışma’ olarak ifade ederiz. Bireysel tartışmalar önce farklı görüşlerin ortaya atılmasıyla başlar. Bir uzlaşma sağlanamadığında anlaşmazlığa ve devamında mücadeleye dönüşebilir. Bu mücadele sertleşerek tarafların birbirlerine bedensel zarar vermelerine kadar gelişebilir. Politik arenada ve televizyonlarda yer alan tartışma programlarında faklı görüşleri savunanların arasındaki tartışmaların sertleşerek sözel çatışmalara dönüşebildiğine şahit oluruz.   

Bir insan bir başka insanla neden çatışır?

İnsanın maddi ve manevi sahip olduklarından güç alması onlara bağımlı hale gelmesine neden olur. Bağımlılık bir gün bu gücü kaybetme korkusunu da beraberinde getirecektir. İlişkilerde kaybetme korkusu karşı tarafı kontrol altında tutma isteğine neden olur.

Kontrol altında tutma isteği aile ilişkilerinde ebeveynlerin kendi aralarında ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde sıkça görülür Bir kişiyi kontrol altına alma isteğinin temelinde kaybetme korkusu yer alır. Bir ebeveyn çocuğunun ilgi ve sevgisini kaybetmemek adına fark etmeden davranışlarıyla ona baskı yapabilir. İkili ilişkilerde özellikle kaybetme korkusunun kıskançlıkla da ortaya çıktığını görürüz. Kıskançlık ve devamında karşı tarafı kontrol etme çabası karşılıklı suçlamalara, baskı ve sömürüye neden olur. Baskı altında sömürüldüğünü fark eden tarafın buna tepki göstermesi ise çatışma ortamını hazırlar.

İlişkilerde duygusal sömürü sömürenin diğerine kendisine gereken değeri, ilgiyi ve sevgiyi vermediğini söylemesiyle de kendini gösterir. Taraflardan birinin değersizlik ve sevilmeme duygusuna kapılması tartışmalara karşılıklı suçlamalara ve devamında da kronik çatışmalara dönüşerek ilişkiyi riske sokar.

Yaşanan çatışmalar aynı zamanda tarafların birbirlerine öfkelenmelerine neden olur. Öfkenin oluşmasını sağlayan duyguları değersizlik, sevilmeme, dışlanma, yalnızlık, yetersizlik, çaresizlik, haksızlığa uğrama, güvensizlik olarak sayabiliriz. Yaşanan bu duyguların sonucu ortaya çıkan öfkelerin birikmesi gerginlik ve stresin oluşmasına ortam sağlayacaktır.

İnsan özel yaşamındaki çatışmalar yoluyla biriken öfkelerini farkında olmadan dışa yani toplumla olan ilişkilerine de taşır. Toplumda çatışmalarını apartmanda, trafikte, markette, restoranda, hastanede, sokakta, kafe de vb. her mahalde ve ortamda gerçekleştiğine sıkça tanık oluruz. Bu çatışmalar toplumsal ve ülkeler arası çatışmalara zemin hazırlar.

COMMENTS
Be The First Person To Comment !