PANDEMİ SÜRECİNDE STRESTEN ARINMA VE MOTİVASYON

6.09.2020 PANDEMİ SÜRECİNDE STRESTEN ARINMA VE MOTİVASYON
Çağımızda insanı bilinçaltı kayıtlarının yönettiği kanıtlanmıştır. PANDEMİ döneminde istemsiz alınan bu kayıtların Korona virüse, televizyon kanallarındaki haberlere, doktorlara, uzmanlara, ülkeyi yönetenlere, evde aile bireylerine, sosyal yaşamda arkadaşlara, belirsiz ekonomik duruma ve iş yerinde yönetime karşı ÖFKELERİN birikmesine neden olduğunu görüyoruz.

Yaşanan endişe, kaygı, korku vb. duyguların yol açtığı bu ÖFKELERİN birikerek STRESE yol açması sonucu odaklanamama, isteksizlik, çözümsüzlük, karar vermede zorluk, erteleme, fevri duygusal tepkiler, karşısındakini suçlama ve özgüven kaybı yaşamaktadır.

Bugüne kadar stres yönetme ve bastırma adı altında yapılan çalışmalardan kalıcı olmayan kısa süreli sonuçlar alınabilmesinin nedeni öfkenin bastırılabilen veya kontrol edilip yönetilebilen bir olgu olduğudur. Kalıcı bir iyileşme strese yol açan olumsuz duyguları bastırmak yerine bunları boşaltma tekniği ile sağlanabilir. 

Olumsuz Kayıtlardan Arınma ve Güçlenme

Bugün insanın ‘ışık’ ya da ‘aura’ diye tanımladığımız bir enerji bedeni olduğunu biliyoruz. Aura bedenimiz etkin gücümüzü oluşturur. Ancak (Pandemi sürecinde olduğu gibi) aldığımız olumsuz enerji kayıtları auramıza yerleşerek bizi davranışlarımızdan düşüncelerimize ve yeteneklerimize kadar her alanda etki altına alır. Bu durum etkin gücümüzün zayıflamasına yol açar.

Etkin gücümüzün ortaya çıkması için zihnin olumsuz aldığı kayıtlardan ve duygulardan arınması yani saflaşması gerekmektedir. Saflaşmış olan enerjimiz etkin gücü artırarak ruhsal, bedensel ve zihinsel bütünleşmeyi sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir, zihni arındırır, çakraların aktive olmasına destek olur. Kişi çevresiyle sağlıklı bir iletişim içine girer, saygınlığı, işteki verimliliği ve başarısı artar. Sosyal ilişkileri güçlenir. Berekete ve bolluğu kavuşur.  Kişi kendini dingin ve içsel olarak huzurlu hisseder, hedeflerine ve isteklerine daha çabuk ulaşır.

Günümüze kadar yapılan, yoga, meditasyon, zikir, nefes çalışmaları ve çeşitli Uzakdoğu öğretileri insanın yaşamına katkıda bulunmasına rağmen ne yazık ki kalıcı etki sağlayamayarak yetersiz kalmıştır.

Pandemi döneminin bireyler ve dolayısıyla şirketler üzerindeki olumsuz etkisi ortadadır. Bu dönemi izleyen uyum döneminde her şirket bireyi iş yaşamına verimli, etkin ve başarılı olarak katkı yapabilmek için kendi etkin gücünü yükseltmek zorundadır zira ancak etkin güçlerini kullanarak gelecekteki olumlu potansiyellerini gerçekleştirebileceklerdir.
YORUMLAR
İlk yorumu sen yap !